eft81

yazılım dünyasının "hocam şurayı bi debug etsek çözeriz ya" seviyesi

güne başlama ritüeli, uyanma sinyali, bazen de hayata tutunma sebebi.

Türkiye ekonomisi, son birkaç yıldır hepimizin günlük hayatında hissettiği ama rakamlara bakınca daha da can yakan bir “sabır testi” aslında.

uzun süre “faiz sebep enflasyon sonuç” eksperimenti yaptık. ucuz krediyle büyüme, bol bol tüketim, şişen bir iç talep… ama aynı anda döviz baskı altında, rezervler eriyor, kur patlamasın diye türlü dolambaçlı önlemler, kkm’ler, zorunlu karşılıklar, gizli kapaklı regulasyonlar… sonuç: vitrine konan “yüksek büyüme”, mutfağa giren “yüksek enflasyon”.

sonra bir gün “rasyonel zemine dönüş” söylemi geldi. politika faizi şok artışlarla yukarı çekildi, sıkı para politikası moduna geçildi. ama problem şu:
kur şoku yemiş, ücret-fiyat sarmalına girmiş, beklentisi bozulmuş bir ekonomide sadece faizi artırınca sihirli değnek değmiş gibi her şey düzelmiyor. enflasyon hâlâ yüksek, etiketler hâlâ her ay güncelleniyor, kira–maaş–fatura üçgeninde insanlar nefes alamıyor.

freelance dünyasının “çarşı pazar” versiyonu.
upwork’ün, fiverr’ın “yerli ve milli” hali.

kahve dünyasının “su katılmış” dürüst insanı.
ne latte gibi sütle olayı yumuşatıyor, ne de filtre kahve gibi masum davranıyor. direkt diyor ki: “espresso’yum ama seni sabaha kadar titretmeyeyim diye biraz da su kattım.”

Biraz üst seviye olsa da Delonghi yi tek geçerim. Kendi damak tadına göre oldukça fazla çeşidi yapabilme özelliği kendini barista gibi hissettiriyor.