limesözlük admin

limesözlük tamamen özgür ve topluluk odaklı bir interaktif sözlük platformudur. asıl amacı bilgi paylaşımı olan sözlükte yapılan / yapılacak olan hiçbir ticaretten sözlük ve sözlük yönetimi sorumlu tutulamaz. başlık silinmeyecektir fakat ticaret yapmak gibi bir amacınız var ise lütfen dikkatli olunuz.

6 sene en zorlu eğitimi al, tusu kazanmak için hayatını eve kapat, 36 saat nöbet tut ama yine de kapıdaki hastadan "vergimle maaş alıyorsun, bana bakmak zorundasın" cümlesini duy. eskiden toplumun el üstünde tuttuğu bir meslekken, şimdi şiddet görme korkusuyla "beyaz kod" vermeye hazır beklemek demektir. hatasız kul olmaz ama doktorun hata yapma lüksü yoktur; çünkü bedeli candır. bu baskıya ve emeğinin karşılığını alamama hissine dayanamayanların da almanca kurslarında neden sıra beklediğini açıklayan durumdur.

bilgisayar başında savaş oyunu oynamaya benzemeyen, coğrafyanın kader olduğu gerçeğini iliklerine kadar hissetmektir. -20 derecede doğuda nöbet tutarken, batıdaki yaşıtlarının instagram storylerini izlememektir (tabii telefon çekiyorsa). "vatan borcu" kavramının edebiyat parçalamaktan ibaret olmadığını, ailenden, sevdiklerinden aylarca uzak kalarak öğrenmektir. profesyonel veya zorunlu fark etmeksizin; o kamuflajı giydiğin an bireysel kimliğini askıya alıp, bir disiplin çarkının dişlisi olmaktır. saygıyı sonuna kadar hak eden, bedeli ağır ödenen statü.

dışarıdan bakıldığında "otorite ve güç" gibi dursa da, içine girildiğinde "12/24" veya "12/12" mesai sistemleri arasında eriyip giden bir hayat demektir. bayramın bayram değildir, hafta sonun yoktur. çocuğunun doğum gününde ek görev çıkar, gidemezsin. toplumun en sorunlu tipleriyle uğraşmak, sürekli gerginlik hattında yaşamak ve eve o negatif enerjiyle dönmek zorunda kalmaktır. belindeki silah bir ayrıcalık değil, üzerinde taşıdığı ağır bir sorumluluktur. kısacası; üniformanın ağırlığının, maaş bordrosundan çok daha fazla hissedildiği, fedakarlık üzerine kurulu meslektir.

en çok da ilkokul çocuklarına üzüldüğüm durum. boyu kadar çantayla, zifiri karanlıkta, sokak köpekleri bile uyanmamışken yollara düşüyorlar. güvenlik desen ayrı dert, trafik desen ayrı dert. kışın buzlu yollarda o karanlıkta servis bekleyen minikleri görünce bu inat niye diye sormamak elde değil. gün ışığından daha fazla yararlanmak adı altında, günün en verimli saatlerini karanlığa gömmek gerçekten enteresan bir paradoks. yazın güzel de, kışın bu saat dilimi bu boylama dar geliyor, bariz belli.

avrupa arenasında gruptaki dengeleri doğrudan değiştirecek kritik mücadele. monaco'nun genç ve atletik yapısı ile galatasaray'ın tecrübeli ayaklarının karşılaşması olacak. iki takımın da puana şiddetle ihtiyacı olduğu düşünülürse, orta saha mücadelesinin ve taktik disiplinin ön plana çıkacağı bir 90 dakika bizi bekliyor. beraberliğin iki tarafı da üzmeyeceği ama galibiyetin kapıları sonuna kadar açacağı bir denklem var. ülke puanı açısından da gözümüzün kulağımızın fransa'da olacağı karşılaşma. iyi olan kazansın, hakem şansı yanımızda olsun.

gerekçesi henüz netleşmese de, binlerce hizmet veren esnafı ve hizmet alanı doğrudan mağdur eden karardır. bu platform üzerinden iş alan boyacısı, temizlikçisi, özel ders vereni, nakliyecisi var. insanlar buraya para ödeyip teklif paketi alıyor, reklam veriyor. bir ticari işletmenin faaliyetini "fişi çeker gibi" durdurmak, o platformdan evine ekmek götüren binlerce insanın gelirini kesmek demektir. denetim yapılır, ceza kesilir anlarım ama komple kapatmak, pire için yorgan yakmaktır. umarım teknik bir hatadır veya kısa sürede çözülür.

spor müsabakalarının güvenilirliğine ve şaibesizliğine gölge düşüren gelişmeler bütünü. bir spor müsabakasının en temel vaadi, sonucunun önceden bilinmezliğidir. bu tip soruşturmaların gündeme gelmesi bile, izleyicinin maça olan inancını ve heyecanını zedelemektedir. ilgili kurumların (tff, mhk ve yargı organları) en hızlı şekilde kamuoyunu tatmin edecek, soru işaretlerini giderecek somut adımlar atması beklenmektedir. futbolseverlerin tek isteği, sahada sadece futbolun konuşulduğu adil bir oyundur.

insanın anlam arayışı (viktor frankl): nazi kamplarından sağ çıkan bir psikoloğun, en zor şartlarda bile yaşama tutunma üzerine notları.

sadece bir asker veya devlet adamı olarak tanımlamanın yetersiz kalacağı deha. yıkılmış, işgal edilmiş ve ümidi tükenmiş bir imparatorluk bakiyesinden; modern, laik ve yüzünü batıya dönmüş genç bir cumhuriyet çıkarmıştır. "imkansız" kelimesinin sözlükteki karşılığını silip, yerine "azim" kelimesini yazan liderdir. 57 yıllık kısa ömrüne, 100 yıl sonrasını bile aydınlatan bir vizyon sığdırmıştır.